keteni

keteni
Aýal köýnekligi üçin elde dokalýan ýüpek mata.
∙ Ketenisi el degirse pasyrdap, Ýüregine guwanç-kuwwat berýärdi. (K. Imanow, Watan Üçin)
∙ Egni keteni köýnekli, sallanyp suwa gidipdi. (N. Pomma, Sebäbini soň bildim)

Türkmen diliniň düşündirişli sözlügi. 2015.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Смотреть что такое "keteni" в других словарях:

  • su keteni — is., bit. b. Birleşikgillerden, sulak yerlerde yetişen, boyu 1,5 m kadar olabilen, bir türü pembe çiçekli bitki, yaban keteni (Eupatorium cannabinum) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaban keteni — is., bit. b. Su keteni …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bataklık keteni — is., bit. b. Pamuk otu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keten — is., bit. b., Ar. kettān 1) Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum) 2) sf. Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.) Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bataklık — is., ğı 1) Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge Bataklıklarda birçok hayvan yığıldı kaldı. Ö. Seyfettin 2) mec. Uygunsuz ve kötü, ahlak dışı durum Bizler kendisini bu bataklıktan kurtarmak için fazlasını bile yaptık. E. İ. Benice Birleşik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • filarizlemek — i Keteni döverek tel durumuna getirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pamuk otu — is., bit. b. Papirüs familyasından, bataklıklarda yetişen bir bitki, bataklık keteni (Eriophorum) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • su — 1. is., yu Sutaşı 2. is., yu 1) Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab Dere suyu tekmil çamur. Halk kuyu suyu içmek mecburiyetinde... R. N. Güntekin 2) Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tam asalak — is., ğı, bit. b. Toprağa ve özümlemeye bağlı bütün besinlerini konakçıdan sağlayan bitki asalağı Yaban keteni tam asalak bir bitkidir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaban — is., Far. yābān 1) İnsan yaşamayan ıssız yer 2) Issız yerde yaşayan veya yetişen canlı Yaban keçisi. Yaban kedisi. Yaban sarımsağı. 3) sf. Issız Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. F. R. Atay 4) hlk. Yabancı, el,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • titmek — didik didik etmek, yün ve keteni kabartmak, pamuku tohumundan ayırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»